13 Aralık 2012 Perşembe

'Glamour' Röportajı (Aralık 2012)


Anne babanın oyuncu olmana izin vermelerini sağlamak için bir PowerPoint sunumu hazırladığını biliyorum. Merak ediyorum da makyaj yapmana izin vermelerini sağlamak zor muydu?

Çok zor değildi, bu konuda gayet iyilerdi. Bu zamana kadar birçok gençlik tiyatrosunda yer aldım yani tiyatrolardan önce makyajımı yapmak zorundaydım. Ve aynen şöyleydim: ‘Tanrım evet!’ Gösteriler için sürekli makyaj, makyaj, makyaj. Makyajı evde ve dışarıda bir yerlerde de yapardım ve onlar gayet iyilerdi. Demek istediğim, Eeyor makyajım kadar ağır değildi.

Hala makyajını kendin mi yapıyorsun? Yapmaktan hoşlandığın bir şey mi bu?

Evet, yapıyorum! Bunu yapmayı gerçekten seviyorum. Fakat maalesef ki bunu profesyoneller kadar iyi yapamam, kendim yaptığımda bazen hayal kırıklığına uğradığım oluyor. Ama yine de makyajımı kendim yapmaktan her zaman zevk almışımdır.

Şu anki olmazsa olmazların neler?

Revlon, Lip Butter’a gerçekten bayılıyorum ve Nearly Naked Foundation’a da. Ve genellikle, vurgulayıcıları ve pırıltılı görünen şeyleri seviyorum çünkü kuru tenli olduğumdan dolayı pudra kullanamıyorum. J Lo Glow’u da beğeniyorum.

Vurgulayıcını nasıl sürüyorsun?

Sadece birazcık fondötenimle karıştırıyorum.

Az önce cildinin kuru olduğunu söyledin, peki cilt bakımını nasıl yapıyorsun?

Sürekli değişiyor. Fazla seçici değilimdir. En çok beğendiklerim saf yağlar: zeytinyağı, argon yağı, üzüm çekirdeği yağı, Hindistan cevizi yağı… Ama maalesef bunların hepsini her zaman yüzünde taşımak biraz zor o yüzden Cetaphil (cilt bakım ürünü) ve SPF (güneş losyonu) kullanıyorum.

Peki ya saçının bakımı?
Gerçekten o saç “şeyi”ne sahip değilim. Hatırladığım zamanlar özel bir bakım yapıyorum ama son 6 aydır falan hatırladığım yok pek. Saçım konusunda harika değilim. Saçlarımın olması gerektiği yerde sadece tüyler var! Saçım savaş alanı gibi.

Gece dışarı çıkacaksın ve makyajını kendin yapacaksın. Nasıl bir şey yapardın?

Eyeliner ve birazcık da göz farı. Herhalde dudaklarıma bir şey sürmezdim çünkü rujları çabucak yiyorum yani bu iyi bir fikir olmazdı.

Sevdiğin bir eyeliner var mı?

Etrafta ne varsa o. Eskiden damalı bir tane vardı. Hoşuma giden her türlü eyelinerı kullanırım.

Şöyle bir düşün, çok güzel olmayı deneyip başarısız olduğun ve ‘Bir daha asla yapmayacağım’ dediğin bir zaman var mı?

16 yaşımdayken bolero ceketlerle kolsuz bluzler giyip göz kamaştırıcı kemerler taktığım inanılmaz bir evrem vardı. Ve o zaman harika bir şekilde bronzlaşmıştım. Bir sürü ‘bronzer’, ‘rakun gözleri’ ve ‘akrilik tırnaklar’ kullanırdım.

Akrilik tırnaklar?

15 ve 16 yaşlarımdaki hayatıma hoş geldin! 6 ay boyunca –belki de 1 yıl- onları kullanmıştım. Yeni filmim ‘Gangster Squad’ta, seti 1949 yılını andırıyordu, pençe gibi kırmızı akrilik tırnak kullanmıştım. Ve bu bana eski ve tuhaf anılarımı anımsattı. Tırnaklarım 6 ay boyunca berbat olmuştu!

Kuru bir cildin olduğuna göre tırnaklarını da kuru kullanıyorsundur?

Cansız tırnaklarım, cansız saçlarım ve cansız bir cildim var. Ne diyebilirim ki?

Çeviri: Nur 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...