Anne babanın
oyuncu olmana izin vermelerini sağlamak için bir PowerPoint sunumu
hazırladığını biliyorum. Merak ediyorum da makyaj yapmana izin vermelerini
sağlamak zor muydu?
Çok zor
değildi, bu konuda gayet iyilerdi. Bu zamana kadar birçok gençlik tiyatrosunda
yer aldım yani tiyatrolardan önce makyajımı yapmak zorundaydım. Ve aynen
şöyleydim: ‘Tanrım evet!’ Gösteriler için sürekli makyaj, makyaj, makyaj.
Makyajı evde ve dışarıda bir yerlerde de yapardım ve onlar gayet iyilerdi.
Demek istediğim, Eeyor makyajım kadar ağır değildi.
Hala
makyajını kendin mi yapıyorsun? Yapmaktan hoşlandığın bir şey mi bu?
Evet,
yapıyorum! Bunu yapmayı gerçekten seviyorum. Fakat maalesef ki bunu profesyoneller
kadar iyi yapamam, kendim yaptığımda bazen hayal kırıklığına uğradığım oluyor.
Ama yine de makyajımı kendim yapmaktan her zaman zevk almışımdır.
Şu anki
olmazsa olmazların neler?
Revlon, Lip
Butter’a gerçekten bayılıyorum ve Nearly Naked Foundation’a da. Ve genellikle,
vurgulayıcıları ve pırıltılı görünen şeyleri seviyorum çünkü kuru tenli
olduğumdan dolayı pudra kullanamıyorum. J Lo Glow’u da beğeniyorum.
Vurgulayıcını
nasıl sürüyorsun?
Sadece
birazcık fondötenimle karıştırıyorum.
Az önce cildinin
kuru olduğunu söyledin, peki cilt bakımını nasıl yapıyorsun?
Sürekli
değişiyor. Fazla seçici değilimdir. En çok beğendiklerim saf yağlar:
zeytinyağı, argon yağı, üzüm çekirdeği yağı, Hindistan cevizi yağı… Ama
maalesef bunların hepsini her zaman yüzünde taşımak biraz zor o yüzden Cetaphil
(cilt bakım ürünü) ve SPF (güneş losyonu) kullanıyorum.
Peki ya saçının bakımı?
Gerçekten o
saç “şeyi”ne sahip değilim. Hatırladığım zamanlar özel bir bakım yapıyorum ama
son 6 aydır falan hatırladığım yok pek. Saçım konusunda harika değilim.
Saçlarımın olması gerektiği yerde sadece tüyler var! Saçım savaş alanı gibi.
Gece dışarı
çıkacaksın ve makyajını kendin yapacaksın. Nasıl bir şey yapardın?
Eyeliner ve
birazcık da göz farı. Herhalde dudaklarıma bir şey sürmezdim çünkü rujları
çabucak yiyorum yani bu iyi bir fikir olmazdı.
Sevdiğin bir
eyeliner var mı?
Etrafta ne
varsa o. Eskiden damalı bir tane vardı. Hoşuma giden her türlü eyelinerı
kullanırım.
Şöyle bir
düşün, çok güzel olmayı deneyip başarısız olduğun ve ‘Bir daha asla
yapmayacağım’ dediğin bir zaman var mı?
16
yaşımdayken bolero ceketlerle kolsuz bluzler giyip göz kamaştırıcı kemerler
taktığım inanılmaz bir evrem vardı. Ve o zaman harika bir şekilde
bronzlaşmıştım. Bir sürü ‘bronzer’, ‘rakun gözleri’ ve ‘akrilik tırnaklar’
kullanırdım.
Akrilik
tırnaklar?
15 ve 16
yaşlarımdaki hayatıma hoş geldin! 6 ay boyunca –belki de 1 yıl- onları
kullanmıştım. Yeni filmim ‘Gangster Squad’ta, seti 1949 yılını andırıyordu,
pençe gibi kırmızı akrilik tırnak kullanmıştım. Ve bu bana eski ve tuhaf
anılarımı anımsattı. Tırnaklarım 6 ay boyunca berbat olmuştu!
Kuru bir
cildin olduğuna göre tırnaklarını da kuru kullanıyorsundur?
Cansız
tırnaklarım, cansız saçlarım ve cansız bir cildim var. Ne diyebilirim ki?
Çeviri: Nur
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder